“Eşik, aynı anda hem bir ayrılma hem de temas noktasıdır. Aynı anda hem sınır hem de birleşme kavramlarını içinde barındırır. Bu kavramlar insan için fiziksel dünyadaki varlıkları kadar zihinsel ve psikolojik alanlarda da önemli rol oynarlar.
Üniversiteler öğrenciler için zihinsel gelişimlerinde önemli bir eşiktir. Gençlikten mesleki yetkinliğe geçişin eşiği olmakla kalmaz, gençlikten yetişkin ve zihinsel olarak yetkin bireylere dönüşmenin de eşiği görevini üstlenirler.
Güzel sanatlar fakülteleri, mekansal algınının eşiği olma rolünü deneysel doğasından dolayı diğer eğitim kurumlarından daha yoğun bir şekilde deneyimleme fırsatı sunarlar. İnsan ve mekân ilişkisi karşılıklı bir edimdir. İnsan mekânı değiştirir, o mekândaki yaşanmışlıklar da insanı. Atölyeler bu anlamda hem insan ilişkilerinde,
hem de sanatın fiziksel zorunlulukları ile karşılaşmaları adına öğrenciler için önemli bir eşik olma durumunu içinde barındırırlar.
Öğrencilerin dört yıllık eğitimleri süresince kendi kişisel sınırlarını zorlayarak bireysel ve sanatsal gelişimlerinde önemli rol oynayan fakülte ortamı bir süre sonra dış dünya ile farklı sınırların ortaya çıkmasına neden olur. Bu dönüşüm ile birlikte yeni bir eşik de kendiliğinden ortaya çıkar. Zıtlıklar ve farklılıklar arasında kendince geçişler
yakalamayı öğrenmiş olan gençler bu eşikten de geçerek sonunda dış dünyaya yeni deneyimlere hazır olarak adım atarlar. Güzel Sanatlar Fakültesi, mezunları için aynı anda hem bir ayrılma hem de temas noktası olarak eşiktir.”

Küratör: Devabil Kara