Enstalasyon | 180x200x150 cm | 2015

Hem tekil, hem de büyük işçi katliamlarını temsilen “inşa” edilen iskele, işlevinden kopartılarak bir anıt niteliğinde yeniden kurgulanıyor.  Tekrarlanan, çoğalan ve yıkılmaya hazır iskele, mekanın içinde perspektifiyle tek bir bakış hizasından kendi mekanını yaratan disütopik bir kurgu niteliğinde.

 

Diğer yandan bir otelin altkatında gizlenen, şimdilik kentsel dönüşümün ya da el-değiştirme tehlikesinin uzağında görünen tarihi bir mekan olarak; bir mahzenin içinde konumlandırılmış olan iskele, mimari yapının ve belleğinin gelecek tasavvurları içindeki mutlak konumuna atıfta bulunuyor.