Kamusal alanda aslında kentin bir parçası olan, tarihin tanıklığını kalın gövdesinde, dallarında ve köklerinde taşıyan, anıtsallaşmış tüm çınar ağaçlarına atfedilmiş olan bu anonim çınar çizimi, tıpkı Abud Efendi Konağı’nın kendisi gibi geçmişin tanıklıklarına işaret eden bir imgedir. 17. yüzyılda yaşanmış olan Vaka-i Vakvakiye olayı, gerçekleştiği bölge olan Sultanahmet’deki At Meydanı’nın ismiyle özdeşleşmiş ve iktidara karşı çıkan bir ayaklanma sonucu devlet erkinin alaşağı edildiği kanlı bir hikayeyi hatırlatmaktadır. Diğer yandan doğu mitolojisinde cehennemdeki; meyvesi insan başlarından olan Vakvak ağacı ile isimleşmiş olan vaka, iktidarın her an kendi kendini paramparça edebileceğini akla getiriyor

Tüm yaşanan toplumsal olayların yankısı -hala- ulu çınarın güçlü gövdesinde ve görünmeyen, uzayıp giden köklerinde bugüne tutunmaya çalışıyor.

Pleksiglas üzerine Arkadan Yansıtma | 400x250 cm | 2018